This blog post was published under the 2010 to 2015 Conservative and Liberal Democrat coalition government

Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

16th December 2014

Türkiye'ye (daha da fazla) yatırım çekmek için ne yapmalı?

Businesswoman touching holographic world mapGeçtiğimiz günlerde, İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Finans Merkezleri konulu Financial Times Konferansında konuşma yapma onuruna eriştim.

Konferansta, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA), Türkiye’nin güçlü ekonomik temelleri ve yatırım yapan yabancı firmalara sağlayabileceği potansiyel faydalara ilişkin oldukça ilginç bir sunum yaptı.

Britanyalı firmaların dikkati zaten Türkiye’nin üzerinde. Türk makamlarından alınan rakamlara göre, Türkiye’de 2500’ü aşkın Britanyalı firma var ve 2012’ye dek beş yıl boyunca Türkiye’de en çok yabancı yatırım yapan ülke Birleşik Krallık idi.

Konferansta yapılan görüşmelerde Türkiye’nin, Dubai gibi yakın bölgedeki finans merkezleri de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından birçok kentle içe dönük yatırım almak için rekabet ettiğini öğrendim. Ayrıca Türkiye’nin sunduğu pek çok avantajı da fark ettim: misal coğrafi konumu, zaman dilimleri, Türk Hava Yolları, son derece kalifiye ve kıdemli uzmanları, çok daha geniş bir coğrafi alana açılan etki alanı ile 77 milyon nüfusu, binlerce yıllık tarihi ve apaçık güzelliği. Dubai’ye de gittim ve gerçekten müthiş bir yer; ama doğal güzellikler açısından İstanbul’la yarışabileceğini öne sürecek pek kimse olduğunu sanmıyorum.

Türkiye’nin içe dönük yatırım merkezine dönüşme konusunda parlak bir geleceği olmalı. Türkiye’nin genel olarak yatırım çekmeye devam etmesinin ve özellikle de Uluslararası Finans Merkezini kurmasının önemli bir unsuru da, yatırımcılara güven  verecek daha kapsamlı bir ticaret eko-sisteminin parçası olarak şeffaf ve açık işletme kuralları oluşturmak olacaktır. Algı çok önemli bir konu: bazı iş çevrelerinde, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı yönünde endişelerini dile getirenler oldu. Bu tür algıların ilerlememesi için, örneğin Türkiye’ye çeşitli ülkelerden gelen firmalara, burada yargının bağımsız, öngörülebilir ve adil olduğuna güvenebileceklerini göstermek önemli olacaktır.

Algılardan bahsetmişken, zaman zaman iş çevreleriyle yaptığım görüşmelerde Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yabancı firmaların ihtiyaç duydukları çalışma izinleri konusunda sorun yaşamayacaklarını bilmelerinin ve çocuklarını gönderebilecekleri iyi okulların varlığından emin olmalarının, yatırım ekosisteminin çok önemi birer parçası olduğunu duyuyorum.

İçe dönük yatırım çekmek, ekonomik faaliyetin pek çok alanında olduğu gibi, sürekli çaba isteyen bir uğraş. Küresel hareketliliğe sahip bir içe dönük yatırım havuzunu kendisine çekmek isteyen pek çok farklı ülke var. Kendi piyasanızda bir şeyleri her iyileştirdiğinizde, rakiplerinizin de kendi tekliflerini geliştirdiğini görürsünüz. Dolayısıyla her ülkenin ki buna Birleşik Krallık ve Türkiye de dahil diğer ülkelere hoş karşılandıklarını hissettirmeye ve kağıt üzerinde iyi görünen özelliklerin, gerçekten de göründükleri kadar iyi olmalarını sağlamaya çalışması gerekiyor.

Ben kendi adıma, Britanyalı firmaları Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmeyi sürdüreceğim. Türkiye’nin de Birleşik Krallık dahil pek çok ülkeden büyük çapta yatırım çekmeye ve bu ülkelerde yatırım yapmaya devam edeceğini umarım.

2 comments on “Türkiye'ye (daha da fazla) yatırım çekmek için ne yapmalı?

  1. İngiltere’de yüksek lisansım için bana yardımcı olabilir misiniz.. Ayrıca ben bir Elchyn Catering çalışanıydım.Sizi de yakından takip ediyordum.

Comments are closed.

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.