Bu blog, Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliğinde insan hakları çalışmalarını yürüten, Nadia Hashmi ile ortak yazılmıştır
İnsan hakları ve ticaret, pek de uyumlu eşler gibi görünmeyebilir. Hatta bazen, bu iki kavramın birbiriyle tamamen zıt olduğunu savunanlar bile oluyor. Bunu da bir hükümetin güvenlik ve ekonomi üzerindeki odağının, o hükümetin insan haklarına daha az önem verdiği anlamına geldiği şeklinde bir mantığa dayandırıyorlar.
Birleşik Krallık, bu tür savunmaların pek gerçekçi olmadığını göstermeye kararlı. Türkiye gibi yükselen ekonomiler ile her geçen gün daha da artan ortaklıklarımız ile, Britanya hükümeti olarak ticaret ve yatırımı geliştirme çabalarının, uluslararası hukuk ve iyi yönetişimi destekleme çabalarıyla çatışmak yerine birbirini tamamalayarak ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu yüzden, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı William Hague, bugün iş dünyasında insan haklarının teşvik edilmesini amaçlayan yeni bir girişim başlatıyor. Bu girişim, yurtdışındaki tüm Britanya firmalarının, BM iş ve insan haklarına ilişkin kılavuz ilkeleri de dahil tüm uluslararası insan hakları standart ve ilkelerine uymasını sağlamayı amaçlıyor. Bu standartlar ve ilkeler, elmas ticaretinden giyim ve gıda üretimine kadar tüm iş alanları için büyük bir önem taşımakta.
İnsan hakları önemlidir. Ve insan hakları, sadece hükümetlerin sorumluluğu değildir. Tüm insanların ve kurumların uygulaması gereken normlardır. Kendi üzerlerine düşen rolü uygulayara iş yerleri, uygun davranış standartlarını oluşturabilir, tacize açık kapı bırakan uygulamaları kaldırabilir, dezavantajlı grupların desteklenmesine ve toplumlun güçlenmesine yardımcı olabilirler. Haydi hep birlikte bunun gerçekleşmesini sağlayalım.