Cinsel tercih çeşitliliğini de içeren her türlü çeşitliliğe değer verilmesi çok büyük faydalar barındırmaktadır. İnsanlar cinsel kimlikleri de dâhil olmak üzere kendilerini bir bütün olarak iş hayatına ya da sosyal hayata taşıyabildiklerinde daha verimli ve yapıcı olabilirler. Böyle olmakla birlikte Birleşik Krallık ve başka ülkelerde yapılan araştırmalara göre gay, lezbiyen, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler iş hayatında veya hayatın diğer alanlarında tam anlamıyla kendileri olamamakta ve cinsel kimliklerini açıklama (“coming out”) konusunda karmaşık ve çok yönlü sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Bu konu ile ilgili zorluklar özellikle de cinsel tercihini açıklayan bireylerin hukuki, dini veya kültürel nedenlerle hayatlarının tehlikeye girdiği ve/veya tecrit edildiği ülkelerde görülmektedir.
Hem erkeklerin hem de kadınların eşcinsel birlikteliği Türkiye Cumhuriyeti’nde 1858’den beri yasaldır. Transseksüeller 1988’den beri yasal cinsiyetlerini değiştirme imkânına sahiptir. Türkiye ayrıca çoğunluğu Müslüman olan ve Gay onur yürüyüşü düzenleyen ilk ülkedir. 2003 yılında İstanbul’da yapılan ilk yürüyüş sadece 30 kişiyle gerçekleşmiş olmakla birlikte, bugün bu yürüyüşe 100,000’in üzerinde kişi katılmaktadır.
LGBT hakları 21. yüzyılda ilerleme kaydetse de, Türkiye ve Birleşik Krallık’taki LGBT bireyler halen ayrımcılık, taciz ve hatta şiddet korkusu içinde yaşamlarını sürdürmeye devam etmektedir. Dolayısıyla, LGBT bireylerin toplumlarımız tarafından tam olarak kabul edilmesi için halen kat edilmesi gereken bir mesafe vardır.
Bu nedenle, dünyanın ilk küresel ve dijital LGBT film festivali olan fiveFilms4freedom (özgürlük için beş film) projesinin desteklenmesinde mümkün olduğunca çok sayıda kişinin bana katılması çağrısında bulunmak istiyorum. Bu proje British Council, British Film Enstitüsü ve Londra LGBT Film Festivali olan Flare tarafından ortaklaşa gerçekleştirilmektedir. 10 gün boyunca, 2015 Flare Festivali’nden 5 film BFI Player aracılığıyla dünyanın her yerindeki insanların gösterimine sunulmakta ve British Council web sitesinde de duyuruları yayınlanmaktadır.
Dün, fiveFilms4freedom LGBT camiası ile dayanışma sergileyebileceğimiz 24 saatlik bir sosyal medya kampanyası başlattık. Buradaki dayanışma bir araya gelmekten, empati yapmaktan ve pozitif değişiklik yaratabilecek eylemleri tespit etmekten geçiyor. Siz de #FiveFilms4Freedom hashtag’ini kullanarak sosyal medyada bu kampanyayı destekleyebilir ve duyurulmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Birleşik Krallık cinsel yönelim ve sanatsal ifade de dâhil olmak üzere bireysel özgürlük seviyesinin yüksek olduğu ve çeşitlilikleri bünyesinde barındıran bir ülke olmakla gurur duymaktadır. Birleşik Krallık Büyükelçiliği’nin kısa süre önce bu konuyu ele alan orijinal bir Türk filminin desteklenmesinde oynadığı rolden büyük gurur duydum. Benim Çocuğum adlı bu film çocuklarının transseksüel olduğunu kabullenen bir grup Türk ebeveyninin yaşadığı tecrübeleri paylaşıyor. Etkileyici bir tablo sunan bu film sevginin koşulsuz olduğunu gösteren evrensel bir mesaj sunuyor. Hepinizi bu filmi izlemeye davet ediyorum
“Benim Çocuğum” gibi filmleri ve fiveFilms4freedom projesini destekleyerek, kültürümüz için son derece önemli bir yere sahip hoşgörü ve insan haklarına yaklaşım konusunun altını çiziyoruz. Bu girişim aynı zamanda Birleşik Krallığın modern film sektörünün ve BFI Flare tarafından her yerde özgürlüğün ve eşitliğin desteklenmesinde oynanan öncü rolün kutlanması için de bir fırsat teşkil ediyor.
Bu filmlerden birini dünyanın değişik yerlerinde online olarak izleyen insanlardan biri olarak siz de sevginin temel bir insan hakkı olduğunu gösterebilirsiniz. Haydi, siz de bize katılın.