Site icon Foreign, Commonwealth & Development Office Blogs

G20 Başkanı olarak Türkiye, benzersiz bir fırsata sahip olacak

2015, Birleşik Krallık Türkiye Teşkilatı için çok önemli bir yıl olacak. Ülkelerimiz, yüz yıl önce savaş alanında düşman saflarındayken birliklerimizin yaptığı fedakârlıkları anmak için Nisan ayında Çanakkale’de yan yana olacak. Bugün müttefik olarak birliklerimiz NATO görevlerinde dünyanın dört bir yanında omuz omuza hizmet verdi. Bugün, günümüzün en büyük uluslararası kriziyle mücadelede gene birlikte çalışıyoruz. Ama önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz bu ortak çabaların belki de en önemlisi, küresel ekonomi alanında olacak.

1 Aralık 2014 itibarıyla Türkiye, Uluslararası refahı daha da arttırmayı hedefleyen kilit öneme sahip küresel bir örgüt olan Grup 20 (G20) Başkanlığını alacak. Başbakanlarımız bu hafta sonu yıllık G20 Zirvesine katılmak üzere Brisbane’de birlikteydi.  En önemli ekonomik güçlerin dünya liderleri de onlara eşlik etti. G20, 19 ülkeyi, Avrupa Birliğini ve kalıcı konuk olarak İspanya’yı, diğer konuk ülkeleri ve çeşitli uluslararası örgütleri uluslararası ekonomik işbirliğini konuşmak üzere bir araya getirdi. G20 üyeleri hep birlikte küresel GSMH’nin %85’ini, dünya ticaretinin %75’inden fazlasını ve dünya nüfusunun üçte ikisini oluşturuyor. Sürdürülebilir küresel büyümenin teşvik edilebilmesi için ileri ve yükselen ekonomileri ilk kez bir araya getiren G20 Liderler Zirvesi, kürsel mali kriz nedeniyle oluşturulmuştu.

G20 Başkanı olarak Türkiye, büyüme, kalkınma, istihdam, mali istikrar ve enerji gibi konularda dünyaya liderlik yapmak gibi benzersiz bir fırsata sahip olacak. Birleşik Krallık olarak, Başkanlığının başarılı olması için Türkiye’nin yanında olmaya kararlıyız.

2009’daki başkanlığı sırasında Birleşik Krallık, G20’ye daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik istikrarsızlık döneminde liderlik yapmıştı. Londra Zirvesi ise Nisan 2009’daki mali krizin en tepe noktaya ulaştığı dönemde yapılmıştı. Küresel mali sistemin yaşadığı yarı ölüm deneyiminin sonuçlarıyla baş edebilmek için, bir Mali İstikrar Kurulu ve küresel ekonomiye güveni tazelemek için de 1,1 trilyon dolarlık bir program kurmuştuk.

Türkiye, 2009-2013 yılları arasında dünyanın en etkileyici büyüme oranlarından birini kaydederek, küresel kriz sırasında güçlü bir performans gösterdi. Birleşik Krallık da, zor bir dönemin ardından geri dönmeyi başardı: bu yıl G7 bünyesindeki en iyi büyüme oranını yakalamış olabiliriz. Örneğin geçtiğimiz hafta Yıldız Holding’in en büyük gıda markalarımızdan biri olan United Biscuits’i 2 milyar Dolara satın alması Birleşik Krallık’ın iyileşmekte olan ekonomisine duyulan güvenin önemli bir göstergesiydi.

Peki, Türkiye’nin G20 Başkanlığını desteklemek için Türkiye ne yapacak? Hükümet ve firmalarımız arasında gerçekleşecek istişarelerin yanı sıra, Ankara Büyükelçiliği de Ekonomi ve Refah Fonu [https://www.gov.uk/uk-prosperity-fund-turkey] aracılığıyla iki G20 projesini destekleyecek. İlk proje, prestijli iki düşünce kuruluşu, Chatham House ve TEPAV (Türkiye Ekonomik Politika Araştırmaları Vakfı) ortak çalışması. Türkiye’nin Aralık’ta G20 Başkanlığı’nı almasının ardından projenin sonuçlarını duyuracağız.

İkinci projemiz ise Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Ernst & Young’un ortak bir küresel çalışması. Çalışmanın amacı, G20’nin iş geliştirme grubu olan B20’ye bir dizi öneri sunmak olacak. Bu çalışmanın sonuçları da TÜSİAD tarafından Kasım sonunda Türk kamuoyuyla paylaşılacak.

Aynı zamanda Türk Dışişleri Bakanlığı ile de yakın bir işbirliği içerisindeyiz. Ekibimin bir üyesi, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nda çalışarak, Türkçe konuşma becerisini geliştirme ve Türkiye’nin küresel ekonomiye yaklaşımını anlama fırsatını buldu. Türkiye’nin G20 Başkanlığı süresince bir yetkilimizin daha Türk Dışişleri’nde çalışma fırsatını yakalayacak olması da beni ayrıca sevindiriyor.

Bol şans Türkiye, 2015’de sizinle çalışmayı büyük bir heyecan ve hevesle bekliyoruz.

Exit mobile version