This blog post was published under the 2015 to 2024 Conservative government

Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

10th September 2015

#AdiosIstanbul 1: anıları canlandıran, trajik bir yer

IMG_6913

Ağaçların gölgelerinin arasından sızan güneş çok sıcak. Az ötede, denizin üzerinde ışıltılar saçıyor. 1854-56 yılları arasındaki Kırım Savaşı sırasında aldıkları yara ve çeşitli hastalıklar yüzünden yakınlardaki Üsküdar Kışlası’nda hayatını kaybeden ve pek çoğu isimsiz mezarlara gömülen 6000 Britanyalı askerin; I. Ve II. Dünya Savaşına katılan Britanyalı ve Hintli askerlerin; Kırım Savaşı’nda hayatını kaybeden Alman subayların; Fransız denizcilerin; Levanten tüccarların; 1863 Ocak Devrimindeki Polonyalı bir lider ile eşinin; ve daha pek çok kişinin ebedi istirahat yerleri anıtlarla işaretlenmiş.

İstanbul’un Anadolu tarafında Üsküdar’da denize bakan Haydarpaşa mezarlığı, bu şehirde en sevdiğim yerlerden birisi. Ama gene de bu mezarlığa turlarda ya da tatil rehberlerinde pek sık rastlanmıyor. Ağustos’un ortalarında yaptığım son ziyaret sırasında, mezarlıkta sadece ben  vardım.

Mezarlık, Kırım Savaşı sırasında Britanya Hükümeti’ne hibe edilen bir arsa üzerine yapılmış. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi bakımını, muhteşem Milletler Topluluğu Şehitlik Komisyonu’nun üstlendiği son derece sessiz ve sakin bir yer. Ama diğer şehitliklerin aksine, Haydarpaşa’da 700’ü aşkın sivilin de anıtı  bulunuyor – bu sivillerin çoğu İstanbul’da yaşamış olan Britanyalılar ama aralarında Ruslar, Macarlar ve hayata gözlerini bu antrepo şehirde yummuş olan pek çok kişi var.

Sir Edward Barton, 1588-1596 yılları arasında bab-ı ali’ye atanmış bir İngiliz Büyükelçisiymiş. 1598 yılında, başarısız bir girişimleşehri kıskacına almış olan salgından kurtulmak amacıyla kaçtığı Heybeliada’da vefat etmiş. Naşı ve mezarlığın girişinin hemen yakınında bulunan ve üzerine üç tane geyik başı işlenmiş mezar taşı daha sonra Heybeliada’dan buraya getirilmiş. 1898-1908 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğunda Britanya Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Sir Nicholas O’Conor-Don ise küçük bir şapel ile anılıyor.

IMG_6891

Ayrıca mezarlıkta Britanyalı Levantenlerin de mezarları var – 19. Yüzyılda bugün Moda olarak bilinen semtte yaşayan Whittall’lar, La Fontaine’ler ve van Milligen’ler gibi aielelerin üyeleri burada gömülü mesala. Mezartaşlarından birinde şöyle yazıyor:

“Dr. Julius van Milligen…. 19 Temmuz 1800 doğumlu, Edinburgh Üniversitesi mezunu. Yunanistan’da Lord Byron’a katıldı… Doğuya yerleşti ve Saray Doktoru olarak arka arkaya beş Sultana hizmet etti.”

Haydar Paşa Anıtında ise şöyle bir yazı var:

“….Dünya Harbinin son günlerinde Rusya ve Türkiye sınırında hayatını kaybeden ve bilinen bir mezarı olmayan otuz asker ve erkeğin isimleri…”

Yolande Whittall kağıda geçirdiği, gerçekten merak uyandıran ve bazen de insanı duygulandıran Haydarpasa Mezarlığı isimler ve yazıtlar listesine hayranım. Askeri listelerde Üsküdar’da hayatını kaybeden hemşireler, başhemşireler ve doktoların yanı sıraKrasnodar, Batum, Tiflis, Bakü ve Yerevan gibi çok uzak diyarlarda hayatını kaybetmiş “Dunsterforce” birliğindeki askerlere de yer verilmiş.

Bence, Haydarpaşa’nın kalitesi, yazıtları bulmanın büyüsünden ya da Florence Nightingale’nin bölgedeki hemşirelik hizmetleri anısına 1857’de Kraliçe Viktorya tarafından dikilen obelisk gibi anıtların muhteşemliğinden çok, Türkiye’nin 17 milyonluk nüfusa sahip bu metropol şehrindeki nabız gibi atan kaosun içerisinde İstanbul’un sakin, huzurlu ve yeşil bir parçasını saklamış olmasında yatıyor.

Buraya geri geleceğim kesin.

Not: Bu yazım önümüzdeki günlerde #AdiosIstanbul etiketi altında paylaşacağım İstanbul’daki en favori mekanların ve aktivitelerin yer alacağı bir dizi  yazının habercisi. Bu tür yazıları daha çok görmek istiyorsanız veya yazmamı istediğiniz bir konu var ise lütfen benimle paylaşın.

Leigh Turner’ı @leighturnerFCO Twitter hesabından takip edebilirsiniz.

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.