This blog post was published under the 2015 to 2024 Conservative government

Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

18th August 2015

İngiliz İmalat Sanayi Neden Rekabetçi

Üst düzey bir Türk diplomat bana dönerek ‘Gerçekten çok şaşırdım. Çok büyük bir projeyle alakalı olarak bir elektrik şebekesi kontratı için İngiliz bir firma bizimle temasa geçti. Ürünleri gerçekten harikaydı, verdikleri teklif de harikaydı. Yani biliyorum siz İngilizler, mimarlık, tasarım, mühendislik, finansal hizmetler gibi konularda harikasınız ancak ben hep imalat sanayinizin çok pahalı olduğunu düşünmüştüm. Ayrıca, farkettim ki İngilterede üretim yapan Japonya merkezli bir diğer firmanın da oldukça yüksek kalite bir elektronik ürünle iddialı bir teklifi oldu. Neden daha önce İngiliz imalatı hakkında bilgim olmadı ki?’ dedi.

Türk diplomatın bana yöneltmiş olduğu soru gayet doğruydu. Birleşik Krallık dahil birçok ülkede İngiliz imalatı ile ilgili yanlış bir algı yaygın ne yazık ki.

Nedense Birleşik Krallık’ın gelişmiş yüksek ekonomisi bazı insanların, İngiliz imalatının rekabetçi olamayacağını düşünmesine neden oluyor. Aslında, hem kalite hem fiyat açısından iddialıyız.

Örneğin:

  • Birleşik Krallık’taki Uzay Sektörü Avrupa’nın en büyüğü, 2010 yılından beri 27% büyüme gösterdi.
  • İngiliz araba üretimi hızla büyüyor. Avrupa’da araba üretiminde üçüncü sıradayız ve yükseliyoruz. 2014 yılında üretimin %74’ü ihraç edildi – çoğunlukla üst kalite araçlar…
  • Üretim için harika bir yer olmakla beraber, Birleşik Krallık ayrıca doğrudan yatırım için de Avrupa’nın en büyük merkezi. Bugüne kadar Airbus, Boeign, Siemens, Caterpillar, Ford, BMW, Toyota, Nissan and Honda gibi birçok üreticiyi kendi ülkemize çekmeyi başardık. Türk firmaları da var tabi ki, örneğin Simit Sarayı!

2015_Bentley_Flying_Spur_4dr_Sedan_AWD_40L_8cyl_Turbo_8A_3680569

Peki Birleşik Krallık üretimi neden rekabetçi?

Bunun en büyük nedenlerinden biri dünyanın en açık ekonomilerinden birine sahip olmamız. Burada kaliteli mal üretmek veya satmak mı istiyorsunuz, kapımız size her zaman açık.

İngiliz tüketiciler yabancı ya da İngiliz üretimi olsun hiç farketmez kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleri almaktan keyif duyarlar. Biliyoruz ki günümüz dünyası artık birbiriyle bağlantılı bir pazar yerine dönüştü, örneğin Volkswagen’in Bentley’i satın alması yatırım, iş ve büyüme demek. 1998 yılında Volkswagen Bentley’i satın aldığından beri üretim 2000 yılında2000 arabadan 2013 yılında 11,000 arabaya yükseldi.

Ayrıca bazı ülkelerde, hükümet ‘yerel ürün’ alımını teşvik etmektedir, ve bu nedenle kendi firmalarını koruyarak yabancı firmalara engeller çıkarmaktadır biz Birleşik Krallık’ta pazarlarımızın hem firmalar hem de tüketiciler için olduğuna inanırız.

Kısaca söylemek gerekirse: İngiliz pazarında var olmak ve yükselmek için, bir firmanın yaratıcı, rekabetçi ve her şekliyle parlak bir firma olması gerekmektedir.

Yani eğer siz Türkiye’de çok büyük bir kamu altyapı projesi için tedarikçi iseniz, veya da Brezilya’da size hangi model arabanın en uygun olduğunu araştırıyorsanız bir daha ki sefere hatırlayın:  İngiliz üretimi ürünler zorlu küresel pazarlarda rekabet etmeyi öğrenmiştir. Bir daha ki sefere bir ürün almanız gerektiğinde Birleşik Krallık size size en kaliteli ve en uygun ürünü sunabilir.

Ayrıca,  eğer bir İngiliz tedarikçi arıyorsunuz bana yazın:  uktiturkey@fco.gov.uk

Leigh Turner’ı Twitter’da takip edebilirsiniz:  @leighturnerFCO

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.