This blog post was published under the 2010 to 2015 Conservative and Liberal Democrat coalition government

Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

4th November 2013

Bilgi Muhteşem Değil mi? Evrenin Temelleri Birleşik Krallık’a Nobel Ödülü’nü Kazandırdı

Tesadüfler, “Tanrı Parçacığı” ve Bilimde Türk-İngiliz Işbirlikleri- konuk blogger Dr.Başak Candemir, İngiltere Başkonsolosluğu Bilim ve İnovasyon Uzmanı

cern-300x1998 Ekim günü Nobel Komitesi Fizik Ödülü’nü İngiliz bilimadamı Peter Higgs ve Belçikalı bilimadamı Francois Englert’e verdi. “Higgs Bozonu” veya “Higgs Parçacığı” adını Profesör Higgs’den almakta ve Profesör Higgs bu adı sevmese de bu parçacık popüler bilimde “Tanrı Parçacığı” olarak da bilinmekte.

Varlığı 4 Temmuz 2012’de kesinleştirilen Higgs Bozonu, evrendeki herşeyin varlığını açıklayan ve Standard Model olarak bilinen bir parçacık fiziği teorisinin kanıtlanmasındaki son adımdı. Fakat bu Nobel Ödülü arkasındaki bilimin kalitesini ve yetkinliğini tanımanın ötesinde bilimin ne kadar küreselleştiğini ve işbirliği gerektirdiğini de gösteriyor.

Bilim: yatırım mı tesadüf mü?

Penisilinin Alexander Fleming ve mikrodalganın Percy Spencer tarafından bulunması tesadüfün bilim insanlarıyla karşılaşmasına örnek olaylar. Ancak Birleşik Krallık’ın fizik dalında 23 Nobel Ödülü’ne ve toplamda da kişi başına düşen en çok Nobel Ödülü’ne sahip olması sadece tesadüflerle açıklanamaz. Aksine, bu bilime yapılan yatırımın ve bilimin gelişmesinin bir göstergesidir.

Peter Higgs 1929’da Newcastle upon Tyne’da doğdu, Birleşik Krallık’ta eğitim gördü ve sonrasında da Imperial College, UCL ve Edinburg Universitesi’nde çalıştı. Prof.Higgs’in çalışmaları Birleşik Krallik’ta Thompson, Rutherford, Cockcroft, Chadwick ve Dirac gibi ünlü araştırmacıları da içeren güçlü bir parçacık fiziği tarihçesinden besleniyor. Bu çalışmalar Birleşik Krallık’in bilim alanında bir dünya lideri olmasına da katkıda bulunmuştur.

Bilimde küresel işbirlikleri

Günümüzde bilim gerçekten küresel bir yapıya sahip. Nobel Fizik Ödülü iki bilim insanına verildi ancak Higgs Bozonu’nun bulunmasının ardında uluslararası bilimsel işbirliğinin çok güzel örneği olan iki önemli oluşum var: CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) ve LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı). Birleşik Krallık CERN ve LHC’nin yanısıra, dünyanın en büyük radyo teleskopunu üretmeyi amaçlayan Kilometre Kare Dizgesi ve nükleer füzyonla enerji üretmeyi amaçlayan ITER projesi gibi birçok küresel boyuttaki bilimsel altyapının önemli ortaklarından.

CERN’de yeralan ülkelerden biri de Birleşik Krallık’la stratejik işbirliği antlaşması olan Türkiye. CERN’de araştırma yapan altı Türk üniversitesinden ikisi Times Higher Education’ın dünyadaki en iyi 400 üniversite listesine girmiş durumda: ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi. Bu iki üniversite günümüzün ve geleceğin problemlerini çözmek için Birleşik Krallık’la da işbirliği yapıyor. Örnek vermek gerekirse ODTÜ ve Swansea Üniversitesi bir mobil güvenlik projesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi de yeni nesil biyoyakıtlar üzerine bir proje yapıyorlar. Bu iki proje de Turkiye’deki British Council tarafından destekleniyor.

Birleşik Krallık bilim ve inovasyonda işbirliğini desteklemek için hevesli ve Türkiye de dahil olmak üzere bu alandaki lider ve yeni ülkelerle aktif bağlantılar kuruyor. British Council uzun zamandır İngiltere ve Türkiye arasındaki eğitim ve bilim işbirliklerini destekliyor, 2011 yılından beri de UK Science and Innovation Network Turkiye’yi ağına dahil etmiş durumda. Eylül 2011 ayında imzalanan Birleşik Krallık-Türkiye Bilgi Ortaklığı Antlaşması de eğitim, bilim, inovasyon ve ticaret alanındaki işbirliklerine verilen önemin bir göstergesi.

Kimbilir, gelecekte bir Nobel Ödülü de Türk ve İngiliz bilim insanları arasındaki işbirliğine gelebilir…

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.