This blog post was published under the 2010 to 2015 Conservative and Liberal Democrat coalition government

Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

25th January 2013

“The Wire” bize Türk denizciliği ile ilgili ne anlatıyor?

Ports PhotoMuhteşem Amerikan dizisi “The Wire”’ın ikinci sezonunda, Baltimore rıhtımında çalışan bir sendikacı, yakın zamanda dünyanın en yüksek seviyede otomasyona geçmiş konteyner limanlarından biri olan Rotterdam’la ilgili bir film izlediğini söylüyor. Bu işçi bahsi geçen filmi bir korku filmi olarak nitelendiriyor.

Kısa bir sure önce İstanbul’da İngiltere Başkonsolosluğu’nda düzenlenen ‘Türkiye Konteyner Elleçleme Teknolojileri’ konferansı sırasında ‘The Wire’ı düşündüm. Dünya çapındaki konteyner terminallerinin verimliliği kullandıkları teknoloji ve ekipmana bağlıdır. Limanların daha verimli olması, tüketiciye daha ucuza mal nakletmek ve bu limanların daha cok iş alması demektir.

Bu nedenledir ki ekonomisi hızla büyüyen Türkiye’nin, mevcut 176 limanındaki 10 milyon TEU (TEU, standart ölçüdeki bir konteyner’e eşdeğer bir ölçü birimidir) olan kapasiteyi 2020 yılına kadar 20 milyon TEU’ya çıkarmaya ihtiyacı vardır. Konferansta, aralarında Türkiye’den liman işletmecileri ile İngiltere’den Vector Port and Transport Solutions, TT Club ve Moffatt & Nichol gibi hizmet ve ekipman tedarikçilerinin de bulunduğu katılımcılar verimliliği artırmada karşılaşılan zorluklar ve teknolojinin nasıl daha verimli kullanılabileceği konularına odaklandılar.

Türkiye, hızla büyüyen ekonomisi ile, deniz trafiğine yönelik uluslararası bir geçiş kapısı olmak için olağanüstü bir coğrafi konuma sahip. Fakat rekabet çetin. İngiliz firmaların Türkiye’deki limanlara daha fazla yük nakledebilmeleri için yardımcı olmaları beni mutlu edecek.  ‘The Wire’daki adama gelince, doğrusunu söylemek gerekirse, henüz bu bölümü görmemiş olanların da keyfini kaçırmadan açıklayabilirim ki, olaylar onun için pek de parlak sonuçlanmıyor.

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.