Türkiye’nin AB’ye katılımını olumlu sonuçlandırmak…

Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği AB Siyasi Memuru Louise Taylor’ın kaleme aldığı blog

AB’den sorumlu Siyasi Memuru olarak, geçtiğimiz Mart ayında Ankara’ya geldiğimden beri Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yakından takip ediyorum. Dolayısıyla, AB Bakanlarının 11 Aralık’taki Genişleme Konusunda Genel İşler Konseyi toplantısında, sadece Türkiye’nin Avrupa Birliği için kilit bir ortak olduğunu teyit etmekle kalmayıp AB’nin aktif ve güvenilir bir katılım müzakere süreci istediğini de vurgulayan olumlu bir sonuç bildirgesi yayınlamasından büyük bir memnuniyet duydum.

Bu bildirge ile Birlik, dış politika konularında AB ve Türkiye arasındaki siyasi diyalogu daha da iyileştirme (ve, umuyorum ki resmiyete dökme) taahhüdünde bulunmuş oldu. Türkiye, kendisini Birleşik Krallık’ın tercih ettiği bir ortak yapan gücü ve önemli rolü ile şüphesiz kilit bir dış politika aktörüdür. Ne kadar çok iletişim kurarsak, ortak bölgemizin güvenliğini sağlamak ve refahımızı arttırmak için omuz omuza yapacağımız çalışmalar da o kadar iyi olacaktır.

Benim için bu yılın en gurur verici anlarından birisi de Kosova’nın Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasına üyeliğinin garanti altına alınmasında Türk meslektaşlarla birlikte çalışmak oldu. Bunu birlikte başardık. Bu tür çalışmalarımızı ne kadar arttırırsak, Türkiye, Birleşik Krallık ve Avrupa için o kadar iyi olacak.

Avrupa İlişkilerinden sorumlu İrlandalı Bakan Lucinda Creighton’ın İrlanda’nın AB Dönem Başkanlığının, 2013 yılının ilk yarısında Türkiye ile AB müzakere faslını açmaya hazır olduğunu söylemesi uzun süredir duyduğum en iyi haberlerden biri oldu.

Bunun üzerine Türkiye AB Bakanı Egemen Bağış da haklı olarak tek bir müzakere faslının yeterli olmadığını söyledi. Birleşik Krallık daha fazla faslın açılmasını istiyor, bunlara Yargı ve Temel Hakları kapsayan 23üncü fasıl gibi daha zor ve çaba gerektiren fasıllar da dahil.  Fakat gene de bir fasıl da iyi bir başlangıç. Ve bunu çantaya atıp – hızla – diğer fasıla geçelim.

Türkiye’de ilk birkaç ayımı böyle olumlu bir hava içerisinde tamamladığım için mutluyum. Bu olumlu havayı somut sonuçlara değiştirmek, kesinlikle Yeni Yıl Kararlarım arasında yer alacak. AB’nin yeni fırsatlar sunmak için vitesi arttırdığı şu sıralar asıl önemli olan Türkiye’nin bir sonraki adımları atmaya hazır olmasıdır. Nihayetinde, AB üyeliği, Türkiye’nin kendi yolculuğu.

Birleşik Krallık, Türkiye’nin ve önümüzdeki İrlanda Dönem Başkanlığının 2013’ün ilk yarısında müzakereleri ilerletme kararlılığını büyük bir içtenlikle desteklemektedir. 2013 yılının Türkiye’nin AB katılım sürecini daha iyiye götürecek bir yıl olacağı konusunda iyimserim.

Birleşik Krallık AB Bakanı’nın Avrupa Birliği’nin genişlemesi hakkında yaptığı açıklama için tıklayınız.

Hepinize mutlu yıllar….