Kadına karşı şiddet, Kusursuzlar ve IKEA iyileştirmeye yarar mı?

Yakın zamanda Kusursuzlar adlı yeni Türk filmini beğenerek izledim. Filmde iki genç kız kardeşin filmin devamında detaylarının da gösterildiği travmatik bir olay karşısında göstermiş oldukları farklı tepki anlatılıyor. İzlemesi biraz zorlu bir film ancak özellikle kız kardeşlerin yan komşuları olan genç adamla sahneleri gibi birkaç komik sahne de yok değil. Bu sahneler kız kardeşler arasındaki çekişmeye de güzel örnek oluşturmuş.

Kusursuzlar filmi Türkiye’deki toplumsal cinsiyet ilişkileri durumuna iyimser bakmıyor. Ancak senarist Emine Yıldırım’ın da filmin yayınlanmasından sonra katıldığı tartışmada da belirttiği gibi cinsiyet meseleleri evrenseldir.

Filme gitmeye, İstanbul’un Anadolu yakasında Ümraniye’de bulununan dev IKEA mağazasını gezmeye gittiğimde karar verdim. Yatak odası kısmında, duvarda asılı reklam panolarında, genellikle yatakta yatan ya da oturan mutlu çiftler resmedilmiş. Resimlere bakınca sevgi dolu ve eşitlik üzerine kurulmuş tarzda ilişkiler görüyorsunuz, halbuki filmin kahramanları sizde böyle bir algı yaratmıyor.

Bu da bir soruyu akla getiriyor: Acaba belli bir hayat tarzının, cinsiyetler arası ilişkileri dahil, uluslararası bir şirket veya örneğin Hollywood tarafından tasviri, insanların davranış biçimlerini etkiler mi?

Konuyla birebir ilgili olmasada, farklı ülkelerde satılmalarına rağmen IKEA’da satışa sunulan ürünlerin çoğunun, isimlerinin dahi aynı olması çok ilginç. IKEA, ürünlerinin insanların alışmış oldukları ürünlerden farklı olması konusunda özen gösteriyor. 1996 yılında İngiltere’de bu konuda tartışma yaratan bir kampanyaya da imza attı ‘Renkli desenli Kumaşlarınızı atın’.

Hollywood’dan bahsetmişken, aktris Angelina Jolie, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı William Hague tarafından 2012 yılında başlatılan Cinsel Şiddetin Engellenmesi Girişimi’ne destek sağlanması konusunda önemli bir rol oynuyor. Birleşik Krallık uzun zamandır Türkiye’de kadın hakları üzerine yürütülen  projelere destek veriyor ayrıca hükümet ve sivil toplum kuruluşlarıyla aile içi şiddetin önüne geçilebilmesi için ortak çalışmalar yürütüyor. Elçilik olarak en son ‘KAMER’  Kadın Dayanışma Merkezi’nin taşrada yaşayan kadınların evde maruz kaldıkları şiddeti yetkililere iletmeleri konusunda düzenlenen çalıştaylara destek sağladık ve Dünya Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü’ne destek verdik.

Bunlar her ülke için önemli ve hassas konular. Kusursuzlar filminde yer alan görüntüler neden bu konuda daha iyi şeyler yapmamız gerektiği konusunda sert bir hatırlatma yapıyor.