31st January 2013
Kapadokya'ya Saygılarımla
Kıvrımlı kayalık oluşumlar göz yaşı damlası gibi bir orman misali yükselerek uzanıyor. Her biri inanılmaz şekillere sahip kayalıklar 4. ve 11. yüzyıl arasında binlerce yıldır bilinmeyen eller tarafından oyularak ev, manastır ve kilise haline dönüştürülmüştür.
Kapadokya’ya Hoşgeldiniz
Hepimiz biliyoruz ki Türkiye önemli tarihi ve turistik yerlere sahip, ancak, İstanbul’dan uçakla bir saat uzaklıkta ve Anadolu’nun tam kalbinde yer alan Kapandokya, zengin tarihi ve mühteşem mazarasıyla insanı şaşkına çeviriyor.
Çok kısa bir haftasonu ziyaretinde kaya formasyonalarını, taş yapıları ve Karanlık Kilise dahil Göreme’nin yer altı kiliselerini, Derinkuyu yeraltı şehrini ve sayısız mağara kilisesini ve Ihlara vadisinin manzarasını görme imkanı buldum.
Millattan önce 5. yüzyılda bugünün Bodrum’u – Halikarnas’tan gelen Heredot yazılarında Kapadokya’dan bahsedene kadar bölge bin yılı aşkındır Hitit imparatorluğunun kültür merkeziydi.
Kimse Kapadokya’nın yer altı şehirlerinin kesin olarak kim tarafından inşa edildiğini bilmiyor ancak Frigya medeniyeti olma ihtimali var, sonrasında yer altı şehirlerinin genişletilmesinde ise Bizanslılar’ın ve Persler’in katkısı olabilir. Bu yer altı şehirlerinden esinlenerek bölge otellerinin çoğu, lüks olsun olmasın, yer altı odalarına sahiptir ve odaların oymaları başka bir mükemmeliğe sahiptir.
Karanlık Kilise dahil olmak üzere bu tip yerlerin dezavantajı yer atlında yer almalarında dolayı yoğun turizm için pek uygun olmamalarıdır. Bu yüzden ya erken rezervasyonla, ya yüksek sezon dışında, ya da havanın kötü olduğu dönemde gidin. Böylelikle Türkiye’nin bu harika yerlerini görmek için sıra beklememiş olursunuz.